Motosikletlilerden İsviçre Konsolosuluğu önünde alkışlı protesto

İsviçre İstanbul Konsolosu Florian Köppel'in eşi Andrea Köppel'in, Beşiktaş Bebek'te Doğan Durmuş İnal'ın kullandığı motosiklete otomobiliyle arkadan çarpıp kaçması ve İnal'ın eşi Filiz İnal'ın ağır yaralanmasına neden olması, motosikletli gruplar tarafından Levent'teki İsviçre Konsolosluğu önünde protesto edildi.

Kaynak : DHA
Haber Giriş : 13 Şubat 2013 13:02, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Motosikletlilerden İsviçre Konsolosuluğu önünde alkışlı protesto

Sosyal paylaşım sitesi Facebook'ta örgütlenen ve aralarında T-Bikers Türk Motor Kulübü, TR Riders Grubu gibi farklı motosiklet gruplarının yer aldığı yaklaşık iki yüz motosikletli, İsviçre Konsolosluğu'nun bulunduğu Levent Plaza önünde toplandı. Motorlarını konsolosluğun bulunduğu binanın önüne park eden eylemciler, "Motosikleti fark edin" yazılı bir pankart açtı.

GAZA BASIP BİZE VURDU

Eyleme katılan Doğan Durmuş İnal, kaza günü gezintiye çıktıkları eşiyle birlikte Bebek'te kahve molası verdiklerini belirterek, "Sonra yola çıktık. Delinin teki geldi arkamıza. Aynı hızla seyrederken gaza basıp bize vurdu. Bu bir kaza değil, bunu başından beri söylüyorum. Aynı hızla seyrederken, hızlanıp vuruyor. Ondan sonra hayatımız alt üst oluyor. Eşim için çok korkuyorum. Sağlık durumu ciddi, beyin sapında bir hasar olduğunu söyledi doktoru. Daha en az bir ay yoğun bakımda kalacak. Şuuru yerinde olamadan devam ediyor hayatına. Sonunda ne olacak bilinmiyor. Çünkü önce şuurunun yerine gelmesi gerekiyor, hasar ondan sonra ortala çıkıyormuş" dedi. Konuyla ilgili soruşturmanın sürdüğünü belirten İnal, sadece şikayetçi olmadığını belirterek, olayın sonuna kadar üzerine gideceğini söyledi.

ÇARPIP KAÇMAK KAZA DEĞİL, BİLİNÇLİ OLARAK YAŞAM HAKKINA KAST ETMEKTİR

Eylemciler adına Doğan Durmuş İnal'ın hazırladığı basın açıklamasını arkadaşı Mehmet Gürmen okudu. Açıklamada, Kaza sonrası ağır yaralanan Filiz İnal'ın 9 gündür yaşam mücadelesi verdiği belirtilerek, " Bu bir trafik terörüdür. Kaza olarak adlandırılamaz. Kaza bilmeden ve istemeden yapılır. Kaza sonrası yaralıyı bırakıp kaçmak, 'ikinci derecede cinayet' olarak nitelendirilir. Ülkemizde ise yargının genel bakışı doğrultusunda 'kader' olarak değerlendiriliyor. Çarpıp kaçmak bir kaza değil, bilinçli olarak bir insanın yaşam hakkına kast etmektir" denildi.

Açıklamada kaza sonrası kaçan aracın yoldan geçen bir tanığın teşhis etmesi ile tespit edildiği belirtilerek şunlar söylendi: "Ama yarın bizler ve sizler ıssız ve de kimsenin yardım edemeyeceği, aracın plakasını alabilecek bir görgü tanığı ya da mobese kameralarının olmadığı bir noktada bize bunu kimin yaptığını hiçbir zaman bilemeyeceğimiz faili meçhuller ülkesinde yaşamak için yaşam mücadelesi verebiliyor olabiliriz."

Kaza sonrası Andrea Köppel'in ifadesinin ardından serbest bırakılmasının da eleştirildiği açıklama şu ifadelerle son buldu: "İsviçre konsolosunun eşi, kendi ülkesinde buna cesaret edemeyeceği gibi, ülkemizde de hiç kimsenin buna cesaret edememesi için, 'bırakıp kaçma' ikinci derecede cinayet sayılana kadar hukuki mücadele vereceğiz."

Açıklamanın ardından, Andrea Köppel'i alkışlarla protesto eden eylemciler, motorlarına binerek konvoy halinde dağıldı

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber